Allah’a Borç Vermek Hangi Ayette Geçiyor?
İslam’da insanın maddi ve manevi varlığıyla Allah yolunda harcaması büyük bir ibadet olarak kabul edilir. Kur’an-ı Kerim’de bu fedakârlığın sembolü olan bir ifade dikkat çeker: “Allah’a borç vermek”. İlk bakışta mecaz anlam taşıdığı anlaşılan bu ifade, insanın infakını ve sadakasını, Allah’a verilmiş bir borç gibi tasvir eder. Bu benzetme hem büyük bir şerefi hem de infakın karşılığının mutlaka verileceğini vurgular. Peki, “Allah’a borç vermek” hangi ayetlerde geçiyor? Bu ifade ne anlama geliyor? İlgili ayetleri ve anlamlarını derinlemesine inceleyelim.
“Allah’a Borç Vermek” Hangi Ayetlerde Geçiyor?
Kur’an-ı Kerim’de “Allah’a güzel bir borç vermek” anlamına gelen “قَرْضًا حَسَنًا (karzan hasenan)” ifadesi birkaç farklı ayette geçmektedir. Bu ayetlerden bazıları şunlardır:
1. Bakara Suresi 245. Ayet
“Allah’a güzel bir borç verecek kimdir ki, Allah da onu kat kat ödesin? Allah daraltır da, genişletir de. Hepiniz O’na döndürüleceksiniz.”
(Bakara, 2/245)*
Bu ayette, Allah yolunda infakta bulunmak “güzel bir borç” vermek olarak anlatılır. Buradaki borç, karşılığının fazlasıyla alınacağına dair ilahi bir vaattir. Ayetin sonunda geçen “Allah daraltır da genişletir de” ifadesi, rızkın gerçek sahibinin Allah olduğunu ve infakta bulunan kişinin aslında hiçbir şey kaybetmeyeceğini hatırlatır.
2. Hadid Suresi 11. Ayet
“Allah’a güzel bir borç verecek olan kimdir ki, Allah da onu kendisi için kat kat artırsın? Ona değerli bir mükâfat da vardır.”
(Hadid, 57/11)*
Bu ayette de benzer bir anlatım vardır. İnsanlar Allah’a bir şey veremez ama Allah yolunda yapılan harcamalar, Allah katında bir borç gibi değerlendirilir. Üstelik bu borcun karşılığı kat kat verilir ve ahirette mükâfatı büyüktür.
3. Hadid Suresi 18. Ayet
“Sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah’a güzel bir borç verenlere, verdikleri kat kat artırılır ve onlar için kerim bir mükâfat vardır.”
(Hadid, 57/18)*
Burada hem erkeklerin hem kadınların Allah’a “güzel bir borç” verdikleri vurgulanır. Bu da İslam’da infakın cinsiyet ayrımı gözetmeden tüm müminler için geçerli olduğunu gösterir. Verilen sadaka, Allah katında karşılıksız kalmaz; hem bu dünyada hem ahirette bereketlenir.
4. Teğabun Suresi 17. Ayet
“Eğer Allah’a güzel bir borç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar. Allah şükrün karşılığını verendir, Halîm’dir (çok yumuşak davranandır).”
(Teğabun, 64/17)*
Bu ayet, Allah yolunda yapılan harcamaların hem günahları silmeye vesile olduğunu hem de Allah’ın bu çabayı şükür olarak gördüğünü ve ödüllendirdiğini gösterir.
“Allah’a Borç Vermek” Ne Demektir?
İnsanın, her şeyin sahibi olan Allah’a borç vermesi elbette ki mecazî bir anlatımdır. Bu ifade ile anlatılmak istenen şudur: Bir mümin, Allah yolunda malını harcadığında veya sadaka verdiğinde, aslında hiçbir şeyi eksilmemiş olur. Bilakis Allah, bu “borcu” hem dünya hem de ahiret hayatında misliyle iade edecektir.
İbn Kesir, bu ayetleri tefsir ederken “Allah’a borç vermek” ifadesinin infak, sadaka ve hayır yolunda yapılan harcamaları kapsadığını ve bunun Allah katında çok makbul olduğunu belirtmiştir.
“Güzel Borç” Ne Anlama Geliyor?
Ayetlerde geçen “karzan hasenan” yani “güzel bir borç”, sadece borç değil, aynı zamanda nitelikli, samimi, gönülden gelen, gösterişten uzak bir infak anlamına gelir. Bu harcama:
- Zorla değil, gönüllü olmalı
- Riya (gösteriş) amacı taşımamalı
- En değerli ve helal maldan yapılmalı
- Karşılık beklemeden verilmelidir
Sık Sorulan Sorular
Allah’a Borç Vermek Gerçekten Borç mudur?
Hayır. Buradaki borç mecazîdir. Allah’ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Ancak bu ifade, insanın yaptığı iyiliklerin karşılığının zayi olmayacağı ve Allah katında değerli olduğuna dair güçlü bir vurgudur.
İnfak Edilen Mal Geri Gelir mi?
Evet, Allah Teâlâ Kur’an’da birçok kez infak edilen malın eksilmeyeceğini, aksine bereketleneceğini bildirir. Nitekim Bakara Suresi 261. ayette, Allah yolunda verilen malın yedi başak verip her başakta yüz dane olmasıyla sembolize edilmiştir.
Zengin Olmadan Allah’a Borç Verilebilir mi?
Evet. Allah yolunda infak etmek sadece zenginlere mahsus değildir. Az da olsa gönülden verilen her şey Allah katında kıymetlidir. “Bir hurma bile olsa sadaka verin” hadisi, bu anlayışı destekler.
Sadece Mal mı Borç Verilir?
Hayır. Zaman, emek, ilim, yardım, iyilik gibi maddi olmayan değerler de infak kapsamında değerlendirilebilir. Bir kişiye zaman ayırmak, ona yardım etmek de Allah yolunda bir harcamadır.
Sadaka ile “Allah’a Borç Vermek” Aynı mı?
Evet, kavramsal olarak örtüşür. Sadaka, infak, zekât gibi tüm hayır yolları, Allah katında birer “güzel borç”tur. Aralarındaki fark, farz (zekât) ya da nafile (sadaka) oluşlarıyla ilgilidir.
İnfakta Bulunanların Karşılığı Sadece Ahirette mi Verilir?
Hayır. Kur’an’da ve hadislerde dünya hayatında da bereket, huzur, malda artış, felaketlerden korunma gibi ödüllerin olduğu bildirilir. Ahirette ise bu karşılık kat kat verilir.
Sonuç: Allah’a Borç Vermek Şerefli Bir Fırsattır
Kur’an-ı Kerim’de geçen “Allah’a borç vermek” ifadesi, Allah’ın insanlara sunduğu büyük bir fırsattır. Bu mecaz, müminin yaptığı her hayrın değerli olduğunu, karşılıksız kalmayacağını ve mutlaka ödüllendirileceğini anlatır. Özellikle Bakara, Hadid ve Teğabun surelerinde geçen bu ayetler, infakın hem bireysel hem toplumsal hayattaki önemini ortaya koyar.
Bu ifadeyi anlamak, infak ruhunu yeniden diriltmek ve Allah yolunda harcamayı bir yük değil, bir şeref olarak görmek için yeterlidir. Unutulmamalıdır ki; Allah’a verilen her “borç”, kat kat artarak müminin karşısına çıkacaktır. Ve bu, Rabbimizin bize sunduğu en büyük ticaret teklifidir.
İslam’da insanın maddi ve manevi varlığıyla Allah yolunda harcaması büyük bir ibadet olarak kabul edilir. Kur’an-ı Kerim’de bu fedakârlığın sembolü olan bir ifade dikkat çeker: “Allah’a borç vermek”. İlk bakışta mecaz anlam taşıdığı anlaşılan bu ifade, insanın infakını ve sadakasını, Allah’a verilmiş bir borç gibi tasvir eder. Bu benzetme hem büyük bir şerefi hem de infakın karşılığının mutlaka verileceğini vurgular. Peki, “Allah’a borç vermek” hangi ayetlerde geçiyor? Bu ifade ne anlama geliyor? İlgili ayetleri ve anlamlarını derinlemesine inceleyelim.
“Allah’a Borç Vermek” Hangi Ayetlerde Geçiyor?
Kur’an-ı Kerim’de “Allah’a güzel bir borç vermek” anlamına gelen “قَرْضًا حَسَنًا (karzan hasenan)” ifadesi birkaç farklı ayette geçmektedir. Bu ayetlerden bazıları şunlardır:
1. Bakara Suresi 245. Ayet
“Allah’a güzel bir borç verecek kimdir ki, Allah da onu kat kat ödesin? Allah daraltır da, genişletir de. Hepiniz O’na döndürüleceksiniz.”
(Bakara, 2/245)*
Bu ayette, Allah yolunda infakta bulunmak “güzel bir borç” vermek olarak anlatılır. Buradaki borç, karşılığının fazlasıyla alınacağına dair ilahi bir vaattir. Ayetin sonunda geçen “Allah daraltır da genişletir de” ifadesi, rızkın gerçek sahibinin Allah olduğunu ve infakta bulunan kişinin aslında hiçbir şey kaybetmeyeceğini hatırlatır.
2. Hadid Suresi 11. Ayet
“Allah’a güzel bir borç verecek olan kimdir ki, Allah da onu kendisi için kat kat artırsın? Ona değerli bir mükâfat da vardır.”
(Hadid, 57/11)*
Bu ayette de benzer bir anlatım vardır. İnsanlar Allah’a bir şey veremez ama Allah yolunda yapılan harcamalar, Allah katında bir borç gibi değerlendirilir. Üstelik bu borcun karşılığı kat kat verilir ve ahirette mükâfatı büyüktür.
3. Hadid Suresi 18. Ayet
“Sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah’a güzel bir borç verenlere, verdikleri kat kat artırılır ve onlar için kerim bir mükâfat vardır.”
(Hadid, 57/18)*
Burada hem erkeklerin hem kadınların Allah’a “güzel bir borç” verdikleri vurgulanır. Bu da İslam’da infakın cinsiyet ayrımı gözetmeden tüm müminler için geçerli olduğunu gösterir. Verilen sadaka, Allah katında karşılıksız kalmaz; hem bu dünyada hem ahirette bereketlenir.
4. Teğabun Suresi 17. Ayet
“Eğer Allah’a güzel bir borç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar. Allah şükrün karşılığını verendir, Halîm’dir (çok yumuşak davranandır).”
(Teğabun, 64/17)*
Bu ayet, Allah yolunda yapılan harcamaların hem günahları silmeye vesile olduğunu hem de Allah’ın bu çabayı şükür olarak gördüğünü ve ödüllendirdiğini gösterir.
“Allah’a Borç Vermek” Ne Demektir?
İnsanın, her şeyin sahibi olan Allah’a borç vermesi elbette ki mecazî bir anlatımdır. Bu ifade ile anlatılmak istenen şudur: Bir mümin, Allah yolunda malını harcadığında veya sadaka verdiğinde, aslında hiçbir şeyi eksilmemiş olur. Bilakis Allah, bu “borcu” hem dünya hem de ahiret hayatında misliyle iade edecektir.
İbn Kesir, bu ayetleri tefsir ederken “Allah’a borç vermek” ifadesinin infak, sadaka ve hayır yolunda yapılan harcamaları kapsadığını ve bunun Allah katında çok makbul olduğunu belirtmiştir.
“Güzel Borç” Ne Anlama Geliyor?
Ayetlerde geçen “karzan hasenan” yani “güzel bir borç”, sadece borç değil, aynı zamanda nitelikli, samimi, gönülden gelen, gösterişten uzak bir infak anlamına gelir. Bu harcama:
- Zorla değil, gönüllü olmalı
- Riya (gösteriş) amacı taşımamalı
- En değerli ve helal maldan yapılmalı
- Karşılık beklemeden verilmelidir
Sık Sorulan Sorular
Allah’a Borç Vermek Gerçekten Borç mudur?
Hayır. Buradaki borç mecazîdir. Allah’ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Ancak bu ifade, insanın yaptığı iyiliklerin karşılığının zayi olmayacağı ve Allah katında değerli olduğuna dair güçlü bir vurgudur.
İnfak Edilen Mal Geri Gelir mi?
Evet, Allah Teâlâ Kur’an’da birçok kez infak edilen malın eksilmeyeceğini, aksine bereketleneceğini bildirir. Nitekim Bakara Suresi 261. ayette, Allah yolunda verilen malın yedi başak verip her başakta yüz dane olmasıyla sembolize edilmiştir.
Zengin Olmadan Allah’a Borç Verilebilir mi?
Evet. Allah yolunda infak etmek sadece zenginlere mahsus değildir. Az da olsa gönülden verilen her şey Allah katında kıymetlidir. “Bir hurma bile olsa sadaka verin” hadisi, bu anlayışı destekler.
Sadece Mal mı Borç Verilir?
Hayır. Zaman, emek, ilim, yardım, iyilik gibi maddi olmayan değerler de infak kapsamında değerlendirilebilir. Bir kişiye zaman ayırmak, ona yardım etmek de Allah yolunda bir harcamadır.
Sadaka ile “Allah’a Borç Vermek” Aynı mı?
Evet, kavramsal olarak örtüşür. Sadaka, infak, zekât gibi tüm hayır yolları, Allah katında birer “güzel borç”tur. Aralarındaki fark, farz (zekât) ya da nafile (sadaka) oluşlarıyla ilgilidir.
İnfakta Bulunanların Karşılığı Sadece Ahirette mi Verilir?
Hayır. Kur’an’da ve hadislerde dünya hayatında da bereket, huzur, malda artış, felaketlerden korunma gibi ödüllerin olduğu bildirilir. Ahirette ise bu karşılık kat kat verilir.
Sonuç: Allah’a Borç Vermek Şerefli Bir Fırsattır
Kur’an-ı Kerim’de geçen “Allah’a borç vermek” ifadesi, Allah’ın insanlara sunduğu büyük bir fırsattır. Bu mecaz, müminin yaptığı her hayrın değerli olduğunu, karşılıksız kalmayacağını ve mutlaka ödüllendirileceğini anlatır. Özellikle Bakara, Hadid ve Teğabun surelerinde geçen bu ayetler, infakın hem bireysel hem toplumsal hayattaki önemini ortaya koyar.
Bu ifadeyi anlamak, infak ruhunu yeniden diriltmek ve Allah yolunda harcamayı bir yük değil, bir şeref olarak görmek için yeterlidir. Unutulmamalıdır ki; Allah’a verilen her “borç”, kat kat artarak müminin karşısına çıkacaktır. Ve bu, Rabbimizin bize sunduğu en büyük ticaret teklifidir.